Vücuttaki her organın yeterli miktarda beslenmesi sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi için hayati önem taşır. Bu beslenme süreci damarlarımızda akan kan ve onu pompalayan kalp doğrultusunda gerçekleşir.

Oksijensiz kalan organlarda sorunlar görülür ve işlevini yapamaz hale gelir hatta bazen tamamen organ ölebilir ve nakil gerekebilir.

Organlarınıza yeterli kan ulaşamıyorsa bir kan pıhtısının yolu tıkamış olması oldukça yüksek bir ihtimaldir. Çeşitli sebeplerden oluşabilen bu pıhtılar oluştukları yere göre çok ciddi sorunlara yol açabilirler.

Örneğin, aort damarı vücuda oksijen taşıyan kanın yoludur. Eğer tıkanırsa, hiç iyi sonuçlar doğurmayacaktır. Kan sulandırıcı ilaçlar ve doğal kan sulandırıcı besinler bu tip tıkanıklıkları önlemek için kullanılıyor.

Bir çok vakada, kan pıhtıları bir sakatlık sonucu kan kaybını önlemek için oluşur. Sakatlık iyileşip yara kapanırken pıhtı da kendiliğinden dağılır ve bir sorun çıkmaz.

Ancak herhangi bir sakatlık söz konusu olmadan geniş damarlarda oluşan bir pıhtı çok daha ciddi bir sorundur ve vücut bu pıhtıyı kendi başına çözemez. İnsanların felç geçirmesi bu yüzdendir.

Oksijen ile beslenemeyen beyin ölmeye ve yavaş yavaş kapanmaya başlar ve hayati olan işlevleri sürdürmek için oksijeni kullanamaz hale gelir. Bu sebeple, kan sulandırıcılar hayati önem taşır.

Yılda 130,000 Amerikan kan pıhtısı sebebiyle felç geçirerek hayatını kaybediyor. Ayrıca her 40 saniyede bir Amerikan felç geçiriyor. Her yıl hastanelerde ortalama 795,000 hasta kan pıhtıları sebebiyle hastanede yatıyor ve kan pıhtıları uzun dönem engelli yaşamın en büyük sebeplerinden biridir.

Kan sulandırıcılardan bahsetmeden önce, biraz daha kan pıhtılarından bahsetmek istiyoruz. Özellikle temiz kan taşıyan damarlarda meydana gelen pıhtılar hayati organlara yeterli oksijen taşınmasını engeller. Bu tür pıhtılar genellikle ellerde ve ayaklarda oluşur. Ancak daha ciddi vakalarda beyinde oluşarak felce sebep olduğu görülmüştür.

Trafik kazaları veya spor sakatlıklarında, kısaca travmaya bağlı sakatlıklarda pıhtı oluşumu görülebilir. Oluşan pıhtı kan akışını engeller ve kan sulandırıcı kullanarak aniden çözülmesi tıkadığı damarın yırtılmasına sebep olabilir ve iç kanama riski oluşur. Bu sebeple hasta acilen ameliyata alınır ve bu yolla pıhtı yoldan kontrollü bir şekilde çekilir.

Vücudunuzda kan pıhtısı olup olmadığını öğrenmenin en kolay yolu gerekli kan testlerini yaptırmaktır. Ancak bazı belirtiler kan pıhtısı oluşumuna işaret edebilir. Örneğin mevsimler değişimlerden bağımsız el veya ayaklarınız devamlı soğuksa ve renk kaybı, kas ağrısı, halsizlik gibi belirtiler hissediyorsanız bir doktora görünmelisiniz.

Kan pıhtısı oluşumunun sebeplerinden bazıları da şunlardır: Yüksek tansiyon, yüksek kolestrol, diyabet, sigara bağımlılığı gibi durumlar pıhtı oluşma riskini arttırır.

Bir diğer pıhtı türü de toplardamarlarda oluşan pıhtılardır ve bu tür pıhtılar oldukça yavaş oluşurlar. Bu sebeple belirtileri son ana kadar görülmeyebilir. Geçirdiğiniz bir ameliyat veya sakatlık sonrası meydana gelirler ve üç tipe ayrılırlar. İlki, akciğer embolisidir.

Oluşan pıhtının akciğerlere yolculuk ederek kan akışını engellemesi ve solunum durması ile sonuçlanır. İkincisi, derin toplardamar trombozudur ve pelvis veya bacaklarda oluşur.

Üçüncüsü ise, orta toplardamar pıhtısıdır ve daha deriye yakın damarlarda oluşarak ciddi ağrılara sebep olur. Eğer ki iltihaplı, kırmızı bir görüntüye rastlarsanız ve dokunduğunuzda ciddi ölçüde can yakıyorsa, kan pıhtısı olma ihtimali yüksektir ve acilen bir doktora görünmelisiniz.

Kan Pıhtısını Önleme Yöntemleri

İlk yapmanız gereken sağlıklı bir beslenme düzeni benimsemektir. GDO’lu (Genetiği Değiştirilmiş) gıdalardan uzak durmalı, yapay tatlandırıcılı her şeyi hayatınızdan çıkararak başlamalısınız. Aktif bir hayat tarzı benimsemek ise ikinci adımımız oluyor.

Asansör yerine merdivenleri tercih etmek, yürüyen merdivende bile olsa yürümeye devam etmek yapılabilecek basit uygulamalar arasında gösterilebilir.

Ne kadar aktif yaşarsanız kanınız o kadar rahat bir şekilde vücudunuzun her köşesine ulaşır. Eğer aktif bir yaşam sürmezseniz kanınız normalden daha yavaş akacaktır ve bu da kan pıhtısı oluşma riskini arttıracaktır. Eğer sigara bağımlısıysanız, akciğer kanseri oluşumu riski oldukça yüksek demektir.

Bunun yanında akciğer embolisi riski ile karşı karşıyasınız demektir. Çünkü sigarada bulunan zararlı kimyasallar hem akciğerlerinizi hem de onu besleyen damarları yavaş yavaş toksik maddelerler ile dolduruyor.

Şimdi sırada en iyi kan sulandıran besinler var. İlk bahsedeceğimiz kan sulandırıcı E vitaminidir. E vitamini oksidasyonu önler. Oksidasyon serbest radikallerin üretilerek vücuttaki hücrelere zarar vermesi anlamına gelir.

En iyi E vitamini kaynakları brokoli, kivi, badem ve avokadodur. Bir diğer kan sulandırıcı ise omega 3 yağ asitleridir. Pıhtılaşmayı engellediği gibi aynı zamanda alyuvar üretimini destekler.

En iyi omega 3 kaynakları, bal kabağı çekirdekleri, balık ve cevizdir. Ayrıca soğan, sarımsak ve zeytin yağı gibi doğal antibiyotikleri kullanarak da kanınızı sulandırabilirsiniz.

Eğer hiç gingko diye bir ağaç duymadıysanız, şimdi onu beslenmenize eklemenin tam sırası. Japonya’ya özgü bir ağaç türü olan gingko fibrin adlı protein içeriği sayesinde kan pıhtılarını önlüyor.

Kan pıhtılarının oluşma sebebi alyuvarların birbirine bağlanmasıdır. Eğer ki zencefil, yaban mersini ve zerdeçal tüketmeyi de ihmal etmezseniz kan pıhtısı oluşma riskiniz oldukça azalır.

En son bahsetmek istediğimiz kan sulandırıcı ise C vitaminidir. Hiç şüphe yok ki C vitamininin faydaları saymakla bitmez. Günde bir bardak portakal suyu tüketmek size oldukça iyi gelecektir.

İçeriğimizi faydalı buldunuz mu? Siz kan pıhtılarıyla nasıl mücadele ediyorsunuz? Yorumlarda bizimle paylaşın.